- 
	
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla
 - 
	
		79:1		
			
	
		
Andolsun (kâfirlerin ve zalimlerin canlarını), ta içlerine dalıp çökerek ve acıyla sökerek çıkaran (görevlilere),
 - 
	
		79:2		
			
	
		
(Mü’min ve müttakilerin ruhlarını ise) Yumuşacık çekip alan (meleklere),
 - 
	
		79:3		
			
	
		
Yüzdükçe yüzerek akıp gidenlere, (tesbih ve tenzih ederek yükselenlere, muhteşem yıldız kümelerine ve galaksilere…)
 - 
	
		79:4		
			
	
		
Öncü olarak yarışıp (hayırda ileri) geçenlere,
 - 
	
		79:5		
			
	
		
Böylece (hizmet, devlet ve ümmet) işi(ni tedbir edip) bir düzen ve disiplin içinde evirip çevirenlere! (Ayrıca, Kâinat ve tabiat kanunlarımızı, Bizim emrimizle yerine getirip yürüten meleklere yemin olsun ki;)
 - 
	
		79:6		
			
	
		
O (şiddetli) depremin (Dünya’yı) sarsacağı (korkunç) gün (gelecektir).
 - 
	
		79:7		
			
	
		
Arkasından onu diğer (dehşetli) bir sarsıntı (daha) izleyecektir.
 - 
	
		79:8		
			
	
		
O gün yürekler (dehşet içinde) çarpıp titreyecektir.
 - 
	
		79:9		
			
	
		
Gözler zillet içinde (kayıp baygın) düşecektir. [Not: Tarihte benzeri pek görülmeyen, 6 Şubat 2023 Maraş merkezli depremde bizzat yaşandığı gibi; aynı bölgede üst üste gelen iki büyük depreme işaret edilmekte, ardından dünyayı dönüştürecek büyük değişimlere dikkat çekilmektedir.]
 - 
	
		79:10		
			
	
		
(Buna rağmen kâfirler hâlâ:) "Biz (kabirde) çukurda iken, gerçekten biz mi yeniden (diriltilip) döndürülecekmişiz?" demektedirler.
 - 
	
		79:11		
			
	
		
"Biz çürüyüp dağılmış kemikler olduğumuz zaman mı (dirilip hesaba çekilecekmişiz? Bu asılsız ve imkânsız bir şeydir.)"
 - 
	
		79:12		
			
	
		
(Ve yine kâfirler) Derler ki: "Şu durumda, (eğer diriliş ve hesaba çekiliş doğruysa, bu da yine mü’minlerin) zararına bir dönüştür. (Çünkü bizler, yine zenginler ve izzetliler olarak kalkıp diriltileceğiz. Aksi halde büyük bir hüsrana düşeceğiz!)"
 - 
	
		79:13		
			
	
		
Oysa (çok uzak ve imkânsız gördükleri) bu (kıyamet), yalnızca tek bir (külli) iradenin buyruğuyla (oluşacak) haykırıştan ibarettir.
 - 
	
		79:14		
			
	
		
(Ardından) O vakit bir de bakarsın ki onlar, (hepsi tekrar dirilmiş ve) yerin üstüne çıkarılıvermişlerdir.
 - 
	
		79:15		
			
	
		
(Ey Habibim!) Musa’nın haberi Sana gelmedi mi?
 - 
	
		79:16		
			
	
		
Hani o vakit Rabbi ona, kutsal vadi Tuva’da (şöyle) seslenmişti:
 - 
	
		79:17		
			
	
		
Firavun’a git; çünkü o, (tek kişilik keyfi yönetim tarzıyla) tağutlaşıp iyice azgınlaşıverdi.
 - 
	
		79:18		
			
	
		
Ona de ki: "(Küfür ve kötülükten) Temizlenmek ister misin?”
 - 
	
		79:19		
			
	
		
“Ki seni Rabbine yönelteyim, böylece (O’na karşı) haşyet (ve hürmet) eder hale gelirsin” (demişti).
 - 
	
		79:20		
			
	
		
Derken (Musa) ona büyük mucizeyi (de) göstermişti.
 - 
	
		79:21		
			
	
		
Fakat o, (yine) yalanlamış ve isyan etmişti.
 - 
	
		79:22		
			
	
		
Sonra (şeytani yönde) çaba harcayıp (gururla) arkasını dönerek gitmişti.
 - 
	
		79:23		
			
	
		
Sonunda (yardımcı güçlerini) toplamış (onlara şöyle) seslenmişti;
 - 
	
		79:24		
			
	
		
(Firavun kibir ve cehaletle:) “Sizin en yüce rabbiniz benim! (Hayat sisteminizi tanzim ve sizi dilediğim gibi yönlendirip terbiye ediciyim)” demişti.
 - 
	
		79:25		
			
	
		
Bu yüzden Allah onu, ahiret ve dünya azabıyla yakalamış (ve zulüm saltanatını yıkmış)tır.
 - 
	
		79:26		
			
	
		
Gerçekten bunda 'içi titreyerek korkacak' kimse için elbette bir ibret (dersi) vardır.
 - 
	
		79:27		
			
	
		
(Ey kâfirler, müşrikler, dinsizler ve Darwinistler, söyleyin!) Yaratılmak bakımından siz mi daha çetin ve zorsunuz, yoksa (hayretle bakıp durduğunuz) gök(yüzü) mü? (Bakınız, Allah) Onu bina edip (böyle mükemmel ve muhteşem yapmıştır).
 - 
	
		79:28		
			
	
		
(Göklerin) Boyunu (tavanını) yükseltmiş, ona belli bir düzen verip (Güneş Sistemini ayarlamıştır).
 - 
	
		79:29		
			
	
		
(Böylece kendi ekseni ve Güneş’in etrafında dönen Dünya’nın) Gecesini karartmış, kuşluğunu ağartıp açığa-çıkarmıştır.
 - 
	
		79:30		
			
	
		
Ardından (bunun yanında) yeryüzünü serip döşeyerek (yaşama uygun şartları hazırlamıştır).
 - 
	
		79:31		
			
	
		
Ardından da (yeryüzünü yuvarlayıp yaymış ve Dünya’nın gerekli) suyunu ve otlağını çıkarmıştır.
 - 
	
		79:32		
			
	
		
(Dünya’nın üzerine) Dağlarını dikip-oturtarak (dönerken sizi sarsmamak için harika tedbirler almıştır).
 - 
	
		79:33		
			
	
		
Size ve hayvanlarınıza bir yarar (meta) olmak üzere (her şeyi Allah yaratmaktadır).
 - 
	
		79:34		
			
	
		
Ancak (hâlâ inkâr ve isyan edenlere hatırlat ki) o, 'her şeyi yıkıp batıran ve tüm musibetlerden şiddetli olan büyük-felaket’ (kıyamet) geldiği zaman (halleri nasıl olacaktır?)
 - 
	
		79:35		
			
	
		
O gün insan, neye çaba harcadığını (hazırlıklarının ne işe yaradığını) düşünüp-anlayacak (ama iş işten geçmiş olacak)tır.
 - 
	
		79:36		
			
	
		
(Artık gözleriyle) Görebilen herkes için cehennem de sergilenmiş (hazır hale getirilmiş durumdadır).
 - 
	
		79:37		
			
	
		
Artık kim ki azgınlık ederek şaşır(ıp şımar)mıştır,
 - 
	
		79:38		
			
	
		
(Bile bile ahiret yerine) Dünya hayatını tercih etmiş (ve sapıtmıştır);
 - 
	
		79:39		
			
	
		
İşte muhakkak Cahim (derin ve karanlık çukurlarında ateş lavları kaynayan cehennem) onun varacağı son yer (olacaktır.)
 - 
	
		79:40		
			
	
		
Her kim de (azap va’adi ve cehennemi olmasaydı bile) Rabbinin makamından korkar ve nefsini hevâdan (kötü ve çirkin arzulardan) sakındırırsa,
 - 
	
		79:41		
			
	
		
Artık şüphesiz cennet, (onun için mutlu ve kutlu) bir barınma diyarı (ve sonsuz saadet vatanıdır.)
 - 
	
		79:42		
			
	
		
(Gafiller ve cahiller) "O ne zaman demir atacak (ve dünya gemisi ne zaman duracak)?" diye, Sana kıyamet-saatini sorup durmaktadırlar.
 - 
	
		79:43		
			
	
		
(Oysa) Onunla ilgili bilgi vermekten yana, Sende ne var ki? (Sen nereden bileceksin, çünkü gaybın ilmi Allah’ın katındadır.)
 - 
	
		79:44		
			
	
		
Onun nihayeti (kıyametle ilgili son ve kesin bilgi), Rabbine aittir. (Zamanı gelince her şey ortaya çıkacaktır.)
 - 
	
		79:45		
			
	
		
Sen, sadece ondan (kıyamet ve ahiret olgusundan) 'içi titreyerek korkanlar' için bir uyarıcısın.
 - 
	
		79:46		
			
	
		
Onu (kıyameti) gördükleri gün, sanki (dünyada) bir akşam kadarını veya bir kuşluk vaktinden başkasını yaşamamış gibi olacaklar (ve pişmanlık dolu şaşkınlığa uğrayacaklardır.)