-
16:73
Onlar; (şu kâfir ve gafil insanlar, hâlâ) Allah'ın dışında, kendileri için göklerden ve yerden rızıktan (nimet ulaştırma konusunda) hiçbir şeye malik bulunmayan ve buna asla güçleri de yetmeyecek olan başka şeylere tapıyorlar! (Bu ne cahilliktir!)
-
16:74
(Öyle ise) Artık Allah’a benzerler aramaya (bazı güç odaklarını ve lider takımını, hâşâ O’nun misli, dengi ve şeriki gibi değerlendirip sapıtmaya) kalkışmayın. Çünkü (her şeyin hakikatini ve hikmetini) ancak Allah Bilir, siz bilmezsiniz.
-
16:75
Allah (düşünesiniz diye şöyle) misal getirdi; gücü hiçbir şeye yeterli-başarılı olamayan ve başkalarının mülkünde (ve güdümünde) bulunan (birisi) ile; kendisine tarafımızdan güzel bir rızık (çeşitli ve etkili nimet ve fazilet) verdiğimiz, böylece ondan gizli ve açık infak eden (toplum kendisinden fayda gören) kimseyi (karşılaştırın diye örnek gösterdi; şimdi) bunlar hiç eşit olur (ve aynı tutulur) mu? (Oysa Allah Adildir ve herkese hak ettiğini verecektir.) Hamd (övgü ve teşekkür) Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bunu bilmez (cahillerdir.)
-
16:76
Allah (yine) şu örneği de verdi: İki kişi (düşünün ki); bunlardan birisi dilsiz (gerekeni ve gerçekleri konuşmaktan aciz), hiçbir işe (kendi inisiyatifiyle) güç yetiremeyen (cesaret ve gayret göstermeyen çaresiz ve beceriksiz) ve her yönüyle efendisinin üzerine sadece bir yüktür ki, onu hangi yöne (ve göreve) gönderse (kendi başına) bir hayır (ve yararlı hizmet üretip) getiremez! Şimdi bu (kişi, eline imkân ve iktidar geçince) adaletle emreden (işlerini Hakka, hayra ve halka uygun yürüten) ve dosdoğru bir yol üzerinde (Adil bir Düzen istikametinde) hareket edenle, eşit olabilir mi? [Not: Ayette geçen “Mevlâsı üzerinde ‘KELL’dir” ifadesi; Kur’an dışı bâtıl ve bozuk yönetimlerde güdükleşen bürokratların yararlı ve başarılı hizmetler üretemeyeceğine işarettir.]
-
16:77
Göklerin ve yerin gaybı (ezeli kader programı ve sırları) Allah’a aittir. Saatin (kıyametin ve öncesindeki büyük devrim ve değişimin vaktinin) emri de (Allah’a göre sadece süratli bir) göz açıp kapama gibidir, (veya bekleyin) çok daha yakın (bir gelecektir). Şüphesiz Allah, her şeye gücü yetendir. [Not: Bir nokta halindeki Nuruna “KÜN=OL!..” talimatıyla ve Big Bang patlamasıyla şu muhteşem Kâinatı ve mükemmel tabiatı yaratan Yüce Allah’ın, yine bir “Yok ol ve yıkıl!..” buyruğuyla kıyameti koparacağını kabullenemeyenler; cahil ve gafil kâfirlerdir.]
-
16:78
Allah, sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (yetenekleri) ve (idrak etmek için) gönüller verdi.
-
16:79
(Gökyüzünde İlahi irade ve hikmetle insanlığın hizmetine musahhar kılınmış kuşları ve uçakları, bizzat havada tutan ve uçuran Allah olduğunu Kur’an şöyle haber vermektedir:) Göğün boşluğunda boyun eğdirilmiş (musahhar kılınmış) tayrları (kuşları ve uçak cinsinden tüm araçları) görmezler (ve ibretle-ilimle düşünmezler) mi? Ki onları (böyle boşlukta) Allah'tan başkası tutuyor değildir. Şüphesiz, iman eden bir topluluk için bunda ayetler (İlahi kudret ve hikmetler, tezahür ve tecelli etmiştir).