-
26:200
(Çünkü) Biz onu (itiraz ve inkârı), mücrimlerin (utanmadan ve uslanıp usanmadan günahlara dalanların) kalbine işte böyle (sokarak hak ettikleri bir kavrayış kısırlığı olarak yerleştirip) işlettik (bu yüzden hidayetleri kararmıştır).
-
26:200
كَذٰلِكَ سَلَكْنَاهُ ف۪ي قُلُوبِ الْمُجْرِم۪ينَۜ
(Çünkü) Biz onu (itiraz ve inkârı), mücrimlerin (utanmadan ve uslanıp usanmadan günahlara dalanların) kalbine işte böyle (sokarak hak ettikleri bir kavrayış kısırlığı olarak yerleştirip) işlettik (bu yüzden hidayetleri kararmıştır).
-
26:200
كَذٰلِكَ سَلَكْنَاهُ ف۪ي قُلُوبِ الْمُجْرِم۪ينَۜ