Yusuf Suresi

76 Ayetler

Nüzul Yeri Mekke. 111 ayettir.

  • 12:76

    Bunun üzerine (Hz.) Yusuf, kardeşi (Bünyamin)nin yükünden önce, (bu danışıklı dövüş anlaşılmasın diye) diğerlerinin yüklerini (aramaya) başladı. Sonunda (kaybolan eşyayı öz) kardeşi (Bünyamin)nin yükünden (bulup) çıkardı. (Böylece hem Bünyamin’i yanında alıkoymak için artık geçerli bir gerekçesi vardı, hem de öz kardeşini Kralın kanunlarına göre feci şekilde dövülmekten ve ağır tazminata mahkûm edilmekten kurtarmıştı.) İşte Biz, Yusuf’a bu şekilde bir “Keyd” (hile-tedbir, plan) öğretmiştik. Aksi halde Melikin dinine (Kralın kanunlarına) göre kardeşini (yanında) tutamayacaktı (tutsa da ağır cezadan kurtaramayacaktı). Ancak Allah’ın dilemesi başka. Biz, dilediğimiz kimsenin derecesini (ve şerefini) yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde, (ondan) daha iyi bilen birisi vardır. [Not: Bu ayetler Hz. Yusuf’un, Mısır Melikinin gayri İslami düzeninde görev isteyip aldığını, bu yetkili ve etkili makamları halka hizmet ve Hakka davet için bir imkân ve fırsat olarak kullandığını, ve adil bir düzen kuruluncaya kadar, mevcut sistemin kanun ve kurallarından yararlanmanın cevazını göstermektedir.]

  • 12:76

    فَبَدَاَ بِاَوْعِيَتِهِمْ قَبْلَ وِعَٓاءِ اَخ۪يهِ ثُمَّ اسْتَخْرَجَهَا مِنْ وِعَٓاءِ اَخ۪يهِۜ كَذٰلِكَ كِدْنَا لِيُوسُفَۜ مَا كَانَ لِيَأْخُذَ اَخَاهُ ف۪ي د۪ينِ الْمَلِكِ اِلَّٓا اَنْ يَشَٓاءَ اللّٰهُۜ نَرْفَعُ دَرَجَاتٍ مَنْ نَشَٓاءُۜ وَفَوْقَ كُلِّ ذ۪ي عِلْمٍ عَل۪يمٌ

    Bunun üzerine (Hz.) Yusuf, kardeşi (Bünyamin)nin yükünden önce, (bu danışıklı dövüş anlaşılmasın diye) diğerlerinin yüklerini (aramaya) başladı. Sonunda (kaybolan eşyayı öz) kardeşi (Bünyamin)nin yükünden (bulup) çıkardı. (Böylece hem Bünyamin’i yanında alıkoymak için artık geçerli bir gerekçesi vardı, hem de öz kardeşini Kralın kanunlarına göre feci şekilde dövülmekten ve ağır tazminata mahkûm edilmekten kurtarmıştı.) İşte Biz, Yusuf’a bu şekilde bir “Keyd” (hile-tedbir, plan) öğretmiştik. Aksi halde Melikin dinine (Kralın kanunlarına) göre kardeşini (yanında) tutamayacaktı (tutsa da ağır cezadan kurtaramayacaktı). Ancak Allah’ın dilemesi başka. Biz, dilediğimiz kimsenin derecesini (ve şerefini) yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde, (ondan) daha iyi bilen birisi vardır. [Not: Bu ayetler Hz. Yusuf’un, Mısır Melikinin gayri İslami düzeninde görev isteyip aldığını, bu yetkili ve etkili makamları halka hizmet ve Hakka davet için bir imkân ve fırsat olarak kullandığını, ve adil bir düzen kuruluncaya kadar, mevcut sistemin kanun ve kurallarından yararlanmanın cevazını göstermektedir.]

  • 12:76

    فَبَدَاَ بِاَوْعِيَتِهِمْ قَبْلَ وِعَٓاءِ اَخ۪يهِ ثُمَّ اسْتَخْرَجَهَا مِنْ وِعَٓاءِ اَخ۪يهِۜ كَذٰلِكَ كِدْنَا لِيُوسُفَۜ مَا كَانَ لِيَأْخُذَ اَخَاهُ ف۪ي د۪ينِ الْمَلِكِ اِلَّٓا اَنْ يَشَٓاءَ اللّٰهُۜ نَرْفَعُ دَرَجَاتٍ مَنْ نَشَٓاءُۜ وَفَوْقَ كُلِّ ذ۪ي عِلْمٍ عَل۪يمٌ