Zenginlik-Zenginler

  • 34:34

    وَمَٓا اَرْسَلْنَا ف۪ي قَرْيَةٍ مِنْ نَذ۪يرٍ اِلَّا قَالَ مُتْرَفُوهَٓاۙ اِنَّا بِمَٓا اُرْسِلْتُمْ بِه۪ كَافِرُونَ

    Biz hangi ülkeye korkutup uyarıcı (bir elçi) gönderdiysek, mutlaka oranın “refah içinde şımaran önde gelenleri”: "Gerçekten biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyleri (İlahi hüküm ve haberleri) inkâr edip tanımıyoruz" demişlerdir.

  • 34:35

    وَقَالُوا نَحْنُ اَكْثَرُ اَمْوَالًا وَاَوْلَادًاۙ وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّب۪ينَ

    (Üstelik onlar:) “Hem biz mal ve evlatlar (servet ve sayı) bakımından (sizden) daha çoğuz (ve etkiniz. Hiç kimse ve hiçbir şekilde bizim kurulu düzenimizi değiştiremeyecektir.) Asla azaba uğratılacak da değiliz” diyerek (sapıtıvermişlerdir).

  • 34:36

    قُلْ اِنَّ رَبّ۪ي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَٓاءُ وَيَقْدِرُ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ۟

    (Ey Resulüm!) De ki: "Şüphesiz Benim Rabbim rızkı dilediğine genişletip-yayar ve (istediğinde de) kısıp daraltır. Ancak insanların çoğu (gerçekleri ve başlarına gelecekleri) bilmeyen (cahil kesimidir)."

  • 34:37

    وَمَٓا اَمْوَالُكُمْ وَلَٓا اَوْلَادُكُمْ بِالَّت۪ي تُقَرِّبُكُمْ عِنْدَنَا زُلْفٰٓى اِلَّا مَنْ اٰمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًاۘ فَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ جَزَٓاءُ الضِّعْفِ بِمَا عَمِلُوا وَهُمْ فِي الْغُرُفَاتِ اٰمِنُونَ

    (Ey kullarım!) Katımızda, sizi (Bize) yaklaştıracak olan ne mallarınız, ne de evlatlarınızdır; ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka. İşte onlar (mutlu ve kutlu insanlardır ki); onlar için yaptıklarına karşılık olmak üzere kat kat mükâfat vardır ve onlar (cennetlerin) yüksek köşklerinde güven içindedirler.

  • 43:23

    وَكَذٰلِكَ مَٓا اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ ف۪ي قَرْيَةٍ مِنْ نَذ۪يرٍ اِلَّا قَالَ مُتْرَفُوهَٓاۙ اِنَّا وَجَدْنَٓا اٰبَٓاءَنَا عَلٰٓى اُمَّةٍ وَاِنَّا عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ مُقْتَدُونَ

    İşte böyle, Senden önce de (herhangi) bir memlekete bir elçi göndermiş olmayalım ki; mutlaka oranın 'varlık ve rahatlık içinde şımarıp azan önde gelenleri': "Gerçekten biz, atalarımızı (hangi) ümmet (din) üzerinde bulduk ise, doğrusu biz de, (şimdi) onların izlerine (eserlerine) uymuş kimseleriz" demiş olmasınlardı.