Zebaniler

  • 44:47

    خُذُوهُ فَاعْتِلُوهُ اِلٰى سَوَٓاءِ الْجَح۪يمِۚ

    (Ey görevli melekler, dünyada inkâr ve itiraz edenleri) “Şimdi onu tutun da cehennemin orta yerine sürükleyin.”

  • 44:48

    ثُمَّ صُبُّوا فَوْقَ رَأْسِه۪ مِنْ عَذَابِ الْحَم۪يمِۜ

    “Sonra kaynar suyun (ve kızgın yağlı oluşumun) azabından başının üstüne döküverin.”

  • 44:49

    ذُقْۚۙ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَز۪يزُ الْكَر۪يمُ

    (Haydi azabı) Tat (bakalım), çünkü sen (kendince) çok ulu ve gururlu idin” (deyip, zalimleri ve kâfirleri horlayıverin!..)

  • 44:50

    اِنَّ هٰذَا مَا كُنْتُمْ بِه۪ تَمْتَرُونَ

    "Gerçekten bu (hesap ve azap), sizin kuşkuya kapıldığınız (olacağını pek hesaba katmadığınız) şeydir."

  • 66:6

    يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا قُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْل۪يكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلٰٓئِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللّٰهَ مَٓا اَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ

    Ey iman edenler, kendinizi ve ehlinizi (ailenizi, neslinizi, kardeşlerinizi, eliniz ve emriniz altındaki kimseleri cehennemdeki) ateşten koruyun ki, onun yakıtı insanlar ve (kömür cinsinden) taşlardır; (cehennemin) üzerinde (görevli olarak) oldukça sert, güçlü ve şiddetli melekler vardır. Allah kendilerine neyi emretmişse (kesinlikle yerine getirirler), O’na (asla) isyan etmezler ve emredildiklerine göre hareket ederler.

  • 74:31

    وَمَا جَعَلْنَٓا اَصْحَابَ النَّارِ اِلَّا مَلٰٓئِكَةًۖ وَمَا جَعَلْنَا عِدَّتَهُمْ اِلَّا فِتْنَةً لِلَّذ۪ينَ كَفَرُواۙ لِيَسْتَيْقِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ وَيَزْدَادَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا ا۪يمَانًا وَلَا يَرْتَابَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ وَالْمُؤْمِنُونَۙ وَلِيَقُولَ الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْكَافِرُونَ مَاذَٓا اَرَادَ اللّٰهُ بِهٰذَا مَثَلًاۜ كَذٰلِكَ يُضِلُّ اللّٰهُ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُۜ وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ اِلَّا هُوَۜ وَمَا هِيَ اِلَّا ذِكْرٰى لِلْبَشَرِ۟

    Biz o ateşin görevli memurlarını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını inkâr edenler için yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki; kendilerine kitap verilenler, şüpheden kurtulup kesin ve yakîn bilgiye varsın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kâfirler de şöyle desin: "Allah, bu (gereksiz) örnekle neyi anlatmak istiyor ki?” İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin (çok farklı hizmetlerle görevli milyarlarca manevi-melek-enerji) ordularını Kendisinden başka (hiç kimsenin) bilip (kavraması mümkün olmayacaktır). Bu (anlattıklarımız) ise, beşer (insan) için sadece bir zikir (öğüt ve hatırlatmadır).

  • 78:21

    اِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرْصَادًاۙ

    Kesinlikle cehennem, (suçluları) gözetleyip beklemektedir.

  • 96:18

    سَنَدْعُ الزَّبَانِيَةَۙ

    Biz de zebanileri çağırıp (kendisini hor ve hakir olarak onlara teslim ederek cehenneme attıracağız.)