Vergiler

  • 6:141

    Asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tatları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez şekilde- yaratan O'dur. (Ekinleriniz ve bahçeleriniz) Meyve verdiğinde bunların ürünlerinden yiyin (ve değerlendirin…) Hasat günü (fakirlerin) hakkını da verin. (Ama) İsraf etmeyin. Çünkü (Allah) israf edenleri sevmez.

  • 8:41

    Bilin ki, 'ganimet olarak ele geçirdiğiniz' şeylerin beşte biri (devlet ve millet hizmetinde kullanılmak üzere); muhakkak Allah'ın, Resul'ün, Ona yakınlığı olanların, yetimlerin, yoksulların ve yolda kalmışlarındır. Eğer Allah'a (inanıyorsanız); ve Hakk ile Bâtıl’ın birbirinden ayrıldığı gün, (yani) iki ordunun karşı karşıya kaldığı (ve mü’minlerin kazandığı) günde (Bedir'de) kulumuza (Hz. Muhammed Aleyhisselam’a) indirdiğimize (Kur’ani hükümlere ve müjdelere) iman ediyorsanız (ganimeti böyle bölüşün). Allah, her şeye güç yetirendir.

  • 9:29

    Kendilerine kitap verilenlerden; Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulü’nün haram kıldığını haram tanımayan ve Hakk Dini (İslam'ı) din edinip (teslim olmayan)larla, onlar küçük düşürülüp kendi elleriyle cizyeyi (zillet ve teslimiyet vergisini) verinceye kadar savaşın (ki izzet ve hâkimiyet mü’minlerin şerefidir).

  • 58:13

    (Allah’ın elçisiyle) Gizli konuşmanızdan önce sadakalar vermekten ürküp-çekinip (sıkıldınız) mı? Çünkü (nefislerinize ağır geldiği için) yapamadınız, (ama) Allah sizin tevbelerinizi kabul etti (ve bağışladı). Şu halde namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin (cimrilik edip eksik bırakmayın), Allah'a ve O'nun Resulüne (her konuda) itaat edin, (Hakk’tan ayrılmayın, zira) Allah, yaptıklarınızdan Haberdardır.

  • 6:141

    وَهُوَ الَّذ۪ٓي اَنْشَاَ جَنَّاتٍ مَعْرُوشَاتٍ وَغَيْرَ مَعْرُوشَاتٍ وَالنَّخْلَ وَالزَّرْعَ مُخْتَلِفًا اُكُلُهُ وَالزَّيْتُونَ وَالرُّمَّانَ مُتَشَابِهًا وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍۜ كُلُوا مِنْ ثَمَرِه۪ٓ اِذَٓا اَثْمَرَ وَاٰتُوا حَقَّهُ يَوْمَ حَصَادِه۪ۘ وَلَا تُسْرِفُواۜ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِف۪ينَۙ

    Asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tatları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez şekilde- yaratan O'dur. (Ekinleriniz ve bahçeleriniz) Meyve verdiğinde bunların ürünlerinden yiyin (ve değerlendirin…) Hasat günü (fakirlerin) hakkını da verin. (Ama) İsraf etmeyin. Çünkü (Allah) israf edenleri sevmez.

  • 8:41

    وَاعْلَمُٓوا اَنَّمَا غَنِمْتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَاَنَّ لِلّٰهِ خُمُسَهُ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينِ وَابْنِ السَّب۪يلِۙ اِنْ كُنْتُمْ اٰمَنْتُمْ بِاللّٰهِ وَمَٓا اَنْزَلْنَا عَلٰى عَبْدِنَا يَوْمَ الْفُرْقَانِ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

    Bilin ki, 'ganimet olarak ele geçirdiğiniz' şeylerin beşte biri (devlet ve millet hizmetinde kullanılmak üzere); muhakkak Allah'ın, Resul'ün, Ona yakınlığı olanların, yetimlerin, yoksulların ve yolda kalmışlarındır. Eğer Allah'a (inanıyorsanız); ve Hakk ile Bâtıl’ın birbirinden ayrıldığı gün, (yani) iki ordunun karşı karşıya kaldığı (ve mü’minlerin kazandığı) günde (Bedir'de) kulumuza (Hz. Muhammed Aleyhisselam’a) indirdiğimize (Kur’ani hükümlere ve müjdelere) iman ediyorsanız (ganimeti böyle bölüşün). Allah, her şeye güç yetirendir.

  • 9:29

    قَاتِلُوا الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَلَا يَد۪ينُونَ د۪ينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حَتّٰى يُعْطُوا الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ۟

    Kendilerine kitap verilenlerden; Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulü’nün haram kıldığını haram tanımayan ve Hakk Dini (İslam'ı) din edinip (teslim olmayan)larla, onlar küçük düşürülüp kendi elleriyle cizyeyi (zillet ve teslimiyet vergisini) verinceye kadar savaşın (ki izzet ve hâkimiyet mü’minlerin şerefidir).

  • 58:13

    ءَاَشْفَقْتُمْ اَنْ تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوٰيكُمْ صَدَقَاتٍۜ فَاِذْ لَمْ تَفْعَلُوا وَتَابَ اللّٰهُ عَلَيْكُمْ فَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُۜ وَاللّٰهُ خَب۪يرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ۟

    (Allah’ın elçisiyle) Gizli konuşmanızdan önce sadakalar vermekten ürküp-çekinip (sıkıldınız) mı? Çünkü (nefislerinize ağır geldiği için) yapamadınız, (ama) Allah sizin tevbelerinizi kabul etti (ve bağışladı). Şu halde namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin (cimrilik edip eksik bırakmayın), Allah'a ve O'nun Resulüne (her konuda) itaat edin, (Hakk’tan ayrılmayın, zira) Allah, yaptıklarınızdan Haberdardır.

  • 6:141

    وَهُوَ الَّذ۪ٓي اَنْشَاَ جَنَّاتٍ مَعْرُوشَاتٍ وَغَيْرَ مَعْرُوشَاتٍ وَالنَّخْلَ وَالزَّرْعَ مُخْتَلِفًا اُكُلُهُ وَالزَّيْتُونَ وَالرُّمَّانَ مُتَشَابِهًا وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍۜ كُلُوا مِنْ ثَمَرِه۪ٓ اِذَٓا اَثْمَرَ وَاٰتُوا حَقَّهُ يَوْمَ حَصَادِه۪ۘ وَلَا تُسْرِفُواۜ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِف۪ينَۙ

  • 8:41

    وَاعْلَمُٓوا اَنَّمَا غَنِمْتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَاَنَّ لِلّٰهِ خُمُسَهُ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينِ وَابْنِ السَّب۪يلِۙ اِنْ كُنْتُمْ اٰمَنْتُمْ بِاللّٰهِ وَمَٓا اَنْزَلْنَا عَلٰى عَبْدِنَا يَوْمَ الْفُرْقَانِ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

  • 9:29

    قَاتِلُوا الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَلَا بِالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَلَا يَد۪ينُونَ د۪ينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ حَتّٰى يُعْطُوا الْجِزْيَةَ عَنْ يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَ۟

  • 58:13

    ءَاَشْفَقْتُمْ اَنْ تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوٰيكُمْ صَدَقَاتٍۜ فَاِذْ لَمْ تَفْعَلُوا وَتَابَ اللّٰهُ عَلَيْكُمْ فَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُۜ وَاللّٰهُ خَب۪يرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ۟