Taklitçilik

  • 5:104

    Onlara; (bu yanlış düşünce ve davranışları bırakın!) Allah'ın indirdiğine (Kur'an'ın hükmüne) ve (Hz.) Resul’ün (sünnetine ve sistemine) gelin, denildiğinde: (Hayır) "Babalarımızı (atalarımızı) üzerinde bulduğumuz (ve keyfimize göre tâbi olduğumuz) şey bize yeter" derler. Ya babaları (ataları) bir şey bilmeyen ve Hakk yolu bulamayan (cahil ve gafil) kimseler olsalar da mı (yine şuursuzca onların izlerini takip edeceklerdi)?

  • 7:28

    (İnkârcılar ve münafıklar) Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: “Biz (atalarımızı) babalarımızı (ve büyük adamlarımızı) da böyle yaparken bulduk. (Atalarımız zamanında da kadınlar tesettürsüz dolaşırlardı!..) Zaten Allah'ın bize emri de bu doğrultudadır” derler. De ki: “(Hayır) Allah asla (çirkin ve hayâsız) kötülüğü emretmez. Allah'a karşı (gerçeğini) bilmediğiniz şeyleri (böyle cahil cesaretiyle) nasıl söylersiniz?”

  • 7:38

    (Cenab-ı Hakk bunlara:) "Haydi cinnlerden ve insanlardan ibaret (sapkın kimselerle), sizden önce geçmiş (küfre ve kötülüğe yönelmiş) ümmetlerle birlikte şimdi ateşe girin!" diyecektir. Her bir ümmet (cehenneme) girerken (aynı bâtıl ve bozuk yoldaki) kardeşini (kendi benzerini ve yoldaş kimseleri) lanetleyecektir. Nitekim hepsi birbiri ardınca orada (cehennemin kapısında) toplanınca, sonraki (kâfir)ler (peşlerine gittikleri) önceki (kâfir)ler için: "Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse kendilerine ateşten kat kat arttırılmış bir azap ver” diyeceklerdir. (Allah da: "Azıtıp sapıtan herkes ve) Hepiniz için kat kat (azap vardır). Ancak siz bilmezsiniz (cahil ve gafil kimselersiniz)" diye (azarlayacaktır).

  • 9:30

    Yahudiler: "Üzeyir Allah'ın oğludur" diyerek; Hristiyanlar da: "Mesih Allah'ın oğludur" diyerek (sapıtıvermişlerdir). Bu, onların ağızlarıyla (dile getirdikleri asılsız) söylemleridir; onlar, bundan önceki inkâr edenlerin sözlerini (şuursuzca) taklit etmektedirler. Allah onları kahretsin; nasıl da (Hakk’tan) çevrilip (bâtıla gidilmektedir).

  • 9:65

    Yemin olsun ki; (Allah’tan zafer umanları ve bu yolda çaba harcayanları hayalcilikle suçlayanlara) eğer onlara (bu laçka ve laubali tavırlara niçin girdiklerini) sorduğunda ise: “Gerçekten biz sadece öyle lafa dalmış şakalaşıyorduk” diyerek (cevap verirler). De ki: “Siz Allah ile, O’nun ayetleriyle ve O’nun Peygamberiyle mi alay ediyorsunuz? (Çünkü zaferi va’ad eden Cenab-ı Hakk’tır.)

  • 10:78

    (Onlar ise Hz. Musa ve Harun’a:) “Siz bizi, babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyden (sistemden) çeviresiniz de, bu memlekette (kuracağınız yeni düzenle) büyüklük (ve üstünlük) siz ikinize kalsın diye mi bize geldiniz? Biz sizin ikinize de inanacak (getirdiğiniz dine ve düzene uyacak) değiliz” demiş (zulüm ve zillet üzerinde inat etmiş)lerdi.

  • 21:53

    (Onlar ise:) “Biz atalarımızı (öteden beri) bunlara tapıyor bulduk (biz de geleneklere uyup öyle yapıyoruz, sen işimize karışma)” demişlerdi.

  • 31:21

    Onlara: “(Bu yanlış düşünce ve davranışları bırakıp) Allah'ın indirdiğine uyuverin (Kur'an'ın hükmüne ve Hz. Resul’ün sünnetine ve sistemine gelin)” dendiği zaman (onlar:) “Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz (ve atalarımızdan duyduğumuz) yola tâbi olup gideriz” derler. (Ya babaları bir şey bilmeyen ve Hakk yolu bulamayan kimseler olsalar da mı?) Şayet şeytan, onları çılgınca yanan ateşin azabına çağırmış olsa da mı (hâlâ babalarının ve atalarının izine ve düzenine uyup duracaklardır?)

  • 43:22

    Hayır; onlar: "Gerçekten atalarımızı (nasıl) bir ümmet (ve millet) üzerinde bulduk (ise,) doğrusu biz de onların izleri (eserleri) istikametinde doğru sandığımıza yönelmiş kimseleriz" deyip (duruyorlar.)

  • 43:23

    İşte böyle, Senden önce de (herhangi) bir memlekete bir elçi göndermiş olmayalım ki; mutlaka oranın 'varlık ve rahatlık içinde şımarıp azan önde gelenleri': "Gerçekten biz, atalarımızı (hangi) ümmet (din) üzerinde bulduk ise, doğrusu biz de, (şimdi) onların izlerine (eserlerine) uymuş kimseleriz" demiş olmasınlardı.

  • 5:104

    وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمْ تَعَالَوْا اِلٰى مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ وَاِلَى الرَّسُولِ قَالُوا حَسْبُنَا مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ اٰبَٓاءَنَاۜ اَوَلَوْ كَانَ اٰبَٓاؤُ۬هُمْ لَا يَعْلَمُونَ شَيْـًٔا وَلَا يَهْتَدُونَ

    Onlara; (bu yanlış düşünce ve davranışları bırakın!) Allah'ın indirdiğine (Kur'an'ın hükmüne) ve (Hz.) Resul’ün (sünnetine ve sistemine) gelin, denildiğinde: (Hayır) "Babalarımızı (atalarımızı) üzerinde bulduğumuz (ve keyfimize göre tâbi olduğumuz) şey bize yeter" derler. Ya babaları (ataları) bir şey bilmeyen ve Hakk yolu bulamayan (cahil ve gafil) kimseler olsalar da mı (yine şuursuzca onların izlerini takip edeceklerdi)?

  • 7:28

    وَاِذَا فَعَلُوا فَاحِشَةً قَالُوا وَجَدْنَا عَلَيْهَٓا اٰبَٓاءَنَا وَاللّٰهُ اَمَرَنَا بِهَاۜ قُلْ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَأْمُرُ بِالْفَحْشَٓاءِۜ اَتَقُولُونَ عَلَى اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

    (İnkârcılar ve münafıklar) Onlar bir kötülük yaptıkları zaman: “Biz (atalarımızı) babalarımızı (ve büyük adamlarımızı) da böyle yaparken bulduk. (Atalarımız zamanında da kadınlar tesettürsüz dolaşırlardı!..) Zaten Allah'ın bize emri de bu doğrultudadır” derler. De ki: “(Hayır) Allah asla (çirkin ve hayâsız) kötülüğü emretmez. Allah'a karşı (gerçeğini) bilmediğiniz şeyleri (böyle cahil cesaretiyle) nasıl söylersiniz?”

  • 7:38

    قَالَ ادْخُلُوا ف۪ٓي اُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِكُمْ مِنَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ فِي النَّارِۜ كُلَّمَا دَخَلَتْ اُمَّةٌ لَعَنَتْ اُخْتَهَاۜ حَتّٰٓى اِذَا ادَّارَكُوا ف۪يهَا جَم۪يعًاۙ قَالَتْ اُخْرٰيهُمْ لِاُو۫لٰيهُمْ رَبَّنَا هٰٓؤُ۬لَٓاءِ اَضَلُّونَا فَاٰتِهِمْ عَذَابًا ضِعْفًا مِنَ النَّارِۜ قَالَ لِكُلٍّ ضِعْفٌ وَلٰكِنْ لَا تَعْلَمُونَ

    (Cenab-ı Hakk bunlara:) "Haydi cinnlerden ve insanlardan ibaret (sapkın kimselerle), sizden önce geçmiş (küfre ve kötülüğe yönelmiş) ümmetlerle birlikte şimdi ateşe girin!" diyecektir. Her bir ümmet (cehenneme) girerken (aynı bâtıl ve bozuk yoldaki) kardeşini (kendi benzerini ve yoldaş kimseleri) lanetleyecektir. Nitekim hepsi birbiri ardınca orada (cehennemin kapısında) toplanınca, sonraki (kâfir)ler (peşlerine gittikleri) önceki (kâfir)ler için: "Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse kendilerine ateşten kat kat arttırılmış bir azap ver” diyeceklerdir. (Allah da: "Azıtıp sapıtan herkes ve) Hepiniz için kat kat (azap vardır). Ancak siz bilmezsiniz (cahil ve gafil kimselersiniz)" diye (azarlayacaktır).

  • 9:30

    وَقَالَتِ الْيَهُودُ عُزَيْرٌۨ ابْنُ اللّٰهِ وَقَالَتِ النَّصَارَى الْمَس۪يحُ ابْنُ اللّٰهِۜ ذٰلِكَ قَوْلُهُمْ بِاَفْوَاهِهِمْۚ يُضَاهِؤُ۫نَ قَوْلَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ قَبْلُۜ قَاتَلَهُمُ اللّٰهُۘ اَنّٰى يُؤْفَكُونَ

    Yahudiler: "Üzeyir Allah'ın oğludur" diyerek; Hristiyanlar da: "Mesih Allah'ın oğludur" diyerek (sapıtıvermişlerdir). Bu, onların ağızlarıyla (dile getirdikleri asılsız) söylemleridir; onlar, bundan önceki inkâr edenlerin sözlerini (şuursuzca) taklit etmektedirler. Allah onları kahretsin; nasıl da (Hakk’tan) çevrilip (bâtıla gidilmektedir).

  • 9:65

    وَلَئِنْ سَاَلْتَهُمْ لَيَقُولُنَّ اِنَّمَا كُنَّا نَخُوضُ وَنَلْعَبُۜ قُلْ اَبِاللّٰهِ وَاٰيَاتِه۪ وَرَسُولِه۪ كُنْتُمْ تَسْتَهْزِؤُ۫نَ

    Yemin olsun ki; (Allah’tan zafer umanları ve bu yolda çaba harcayanları hayalcilikle suçlayanlara) eğer onlara (bu laçka ve laubali tavırlara niçin girdiklerini) sorduğunda ise: “Gerçekten biz sadece öyle lafa dalmış şakalaşıyorduk” diyerek (cevap verirler). De ki: “Siz Allah ile, O’nun ayetleriyle ve O’nun Peygamberiyle mi alay ediyorsunuz? (Çünkü zaferi va’ad eden Cenab-ı Hakk’tır.)

  • 10:78

    قَالُٓوا اَجِئْتَنَا لِتَلْفِتَنَا عَمَّا وَجَدْنَا عَلَيْهِ اٰبَٓاءَنَا وَتَكُونَ لَكُمَا الْكِبْرِيَٓاءُ فِي الْاَرْضِۜ وَمَا نَحْنُ لَكُمَا بِمُؤْمِن۪ينَ

    (Onlar ise Hz. Musa ve Harun’a:) “Siz bizi, babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyden (sistemden) çeviresiniz de, bu memlekette (kuracağınız yeni düzenle) büyüklük (ve üstünlük) siz ikinize kalsın diye mi bize geldiniz? Biz sizin ikinize de inanacak (getirdiğiniz dine ve düzene uyacak) değiliz” demiş (zulüm ve zillet üzerinde inat etmiş)lerdi.

  • 21:53

    قَالُوا وَجَدْنَٓا اٰبَٓاءَنَا لَهَا عَابِد۪ينَ

    (Onlar ise:) “Biz atalarımızı (öteden beri) bunlara tapıyor bulduk (biz de geleneklere uyup öyle yapıyoruz, sen işimize karışma)” demişlerdi.

  • 31:21

    وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ اٰبَٓاءَنَاۜ اَوَلَوْ كَانَ الشَّيْطَانُ يَدْعُوهُمْ اِلٰى عَذَابِ السَّع۪يرِ

    Onlara: “(Bu yanlış düşünce ve davranışları bırakıp) Allah'ın indirdiğine uyuverin (Kur'an'ın hükmüne ve Hz. Resul’ün sünnetine ve sistemine gelin)” dendiği zaman (onlar:) “Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz (ve atalarımızdan duyduğumuz) yola tâbi olup gideriz” derler. (Ya babaları bir şey bilmeyen ve Hakk yolu bulamayan kimseler olsalar da mı?) Şayet şeytan, onları çılgınca yanan ateşin azabına çağırmış olsa da mı (hâlâ babalarının ve atalarının izine ve düzenine uyup duracaklardır?)

  • 43:22

    بَلْ قَالُٓوا اِنَّا وَجَدْنَٓا اٰبَٓاءَنَا عَلٰٓى اُمَّةٍ وَاِنَّا عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ مُهْتَدُونَ

    Hayır; onlar: "Gerçekten atalarımızı (nasıl) bir ümmet (ve millet) üzerinde bulduk (ise,) doğrusu biz de onların izleri (eserleri) istikametinde doğru sandığımıza yönelmiş kimseleriz" deyip (duruyorlar.)

  • 43:23

    وَكَذٰلِكَ مَٓا اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ ف۪ي قَرْيَةٍ مِنْ نَذ۪يرٍ اِلَّا قَالَ مُتْرَفُوهَٓاۙ اِنَّا وَجَدْنَٓا اٰبَٓاءَنَا عَلٰٓى اُمَّةٍ وَاِنَّا عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ مُقْتَدُونَ

    İşte böyle, Senden önce de (herhangi) bir memlekete bir elçi göndermiş olmayalım ki; mutlaka oranın 'varlık ve rahatlık içinde şımarıp azan önde gelenleri': "Gerçekten biz, atalarımızı (hangi) ümmet (din) üzerinde bulduk ise, doğrusu biz de, (şimdi) onların izlerine (eserlerine) uymuş kimseleriz" demiş olmasınlardı.

  • 5:104

    وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمْ تَعَالَوْا اِلٰى مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ وَاِلَى الرَّسُولِ قَالُوا حَسْبُنَا مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ اٰبَٓاءَنَاۜ اَوَلَوْ كَانَ اٰبَٓاؤُ۬هُمْ لَا يَعْلَمُونَ شَيْـًٔا وَلَا يَهْتَدُونَ

  • 7:28

    وَاِذَا فَعَلُوا فَاحِشَةً قَالُوا وَجَدْنَا عَلَيْهَٓا اٰبَٓاءَنَا وَاللّٰهُ اَمَرَنَا بِهَاۜ قُلْ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَأْمُرُ بِالْفَحْشَٓاءِۜ اَتَقُولُونَ عَلَى اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

  • 7:38

    قَالَ ادْخُلُوا ف۪ٓي اُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِكُمْ مِنَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ فِي النَّارِۜ كُلَّمَا دَخَلَتْ اُمَّةٌ لَعَنَتْ اُخْتَهَاۜ حَتّٰٓى اِذَا ادَّارَكُوا ف۪يهَا جَم۪يعًاۙ قَالَتْ اُخْرٰيهُمْ لِاُو۫لٰيهُمْ رَبَّنَا هٰٓؤُ۬لَٓاءِ اَضَلُّونَا فَاٰتِهِمْ عَذَابًا ضِعْفًا مِنَ النَّارِۜ قَالَ لِكُلٍّ ضِعْفٌ وَلٰكِنْ لَا تَعْلَمُونَ

  • 9:30

    وَقَالَتِ الْيَهُودُ عُزَيْرٌۨ ابْنُ اللّٰهِ وَقَالَتِ النَّصَارَى الْمَس۪يحُ ابْنُ اللّٰهِۜ ذٰلِكَ قَوْلُهُمْ بِاَفْوَاهِهِمْۚ يُضَاهِؤُ۫نَ قَوْلَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ قَبْلُۜ قَاتَلَهُمُ اللّٰهُۘ اَنّٰى يُؤْفَكُونَ

  • 9:65

    وَلَئِنْ سَاَلْتَهُمْ لَيَقُولُنَّ اِنَّمَا كُنَّا نَخُوضُ وَنَلْعَبُۜ قُلْ اَبِاللّٰهِ وَاٰيَاتِه۪ وَرَسُولِه۪ كُنْتُمْ تَسْتَهْزِؤُ۫نَ

  • 10:78

    قَالُٓوا اَجِئْتَنَا لِتَلْفِتَنَا عَمَّا وَجَدْنَا عَلَيْهِ اٰبَٓاءَنَا وَتَكُونَ لَكُمَا الْكِبْرِيَٓاءُ فِي الْاَرْضِۜ وَمَا نَحْنُ لَكُمَا بِمُؤْمِن۪ينَ

  • 21:53

    قَالُوا وَجَدْنَٓا اٰبَٓاءَنَا لَهَا عَابِد۪ينَ

  • 31:21

    وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ اٰبَٓاءَنَاۜ اَوَلَوْ كَانَ الشَّيْطَانُ يَدْعُوهُمْ اِلٰى عَذَابِ السَّع۪يرِ

  • 43:22

    بَلْ قَالُٓوا اِنَّا وَجَدْنَٓا اٰبَٓاءَنَا عَلٰٓى اُمَّةٍ وَاِنَّا عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ مُهْتَدُونَ

  • 43:23

    وَكَذٰلِكَ مَٓا اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ ف۪ي قَرْيَةٍ مِنْ نَذ۪يرٍ اِلَّا قَالَ مُتْرَفُوهَٓاۙ اِنَّا وَجَدْنَٓا اٰبَٓاءَنَا عَلٰٓى اُمَّةٍ وَاِنَّا عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ مُقْتَدُونَ