Ruhbanlık

  • 5:82

    Andolsun, insanlar içinde, mü'minlere en şiddetli (ve tehlikeli) düşman olarak Yahudileri ve müşrikleri (ve Protestan, Evanjelik gibi Siyonistleşmiş Hristiyan kesimleri ve sözde Müslüman geçinen işbirlikçileri) bulursun. Onlardan, iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: "Biz Nasarayız (Hz. İsa’nın doğduğu Filistin-NASIRA’dan dolayı NASARA diye tanımlanan, Hakka ve hayra yardımcı Hristiyanlarız.)" diyenleri bulursun. Bu, onlardan (birtakım iyi niyetli ve istikamet ehli) papaz ve rahiplerin olması ve onların gerçekte büyüklük taslamamaları (Kur’an’a ve İslam’a saygılı davranmaları) nedeniyledir.

  • 9:31

    Onlar, Allah'ı bırakıp (Allah’ın velisi ve şefaatçisi zannettikleri) bilginlerini ve rahiplerini rabler (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de (ilahlaştırıp küfre düştüler). Oysa onlar, tek olan bir İlah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. (Çünkü) O'ndan başka ilah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden Yücedir.

  • 9:34

    Ey iman edenler! (Uyanık bulunun) Ahbar ve Ruhbanın (Yahudi hahamları ve Hristiyan papazları gibi, dinini dünyalık kazanç kapısı yapan bilgin takımının) birçoğu; insanların malını, hakkı olmadan (din istismarı ve sahtekârlıkla) alıp yemekte (bunlar kendilerine itimat ve itibar eden kimseleri zalim sistemlere uşak haline getirmekte) ve onları Allah yolundan çevirmektedirler. (Oysa) Altını ve gümüşü (parayı ve serveti) biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar(a gelince), işte onlara acı bir azabı müjdele. (Ki bunlar dine hizmet perdesi altında servet ve şöhret edinmektedirler.)

  • 24:36

    (Bu nur) Allah’ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği (gönüllerde ve) evlerdedir (mescitleri şenlendirmektedir); ki onların içinde (mü’minler) sabah akşam O’nu tesbih etmektedirler.

  • 24:37

    Ne ticaretin, (ne siyasetin) ne de alışverişin kendilerini Allah’ı zik­retmekten (O’nun emir ve hükümlerini yerine getirmekten), namazını dosdoğru eda etmekten ve zekâtını vermekten asla alıkoy­madığı (ve Rabbini hiçbir zaman unutmayan) öyle adamlar vardır ki; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılâba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkup (çekinerek hayatlarını sürdürmektedirler). [Not: Bu nedenle devlet; ülkede ticaret ve üretimle ibadet disiplinini dengeleyecek şartları düzenlemelidir.]

  • 24:38

    Çünkü Allah, yaptıklarının en güzeliyle karşılık verecek ve onlara Kendi fazlından (olmak üzere ecrini) ziyadeleştirecektir. Allah, dilediğine hesapsız rızık(lar) verendir.

  • 57:27

    Sonra onların peşinden ve izleri (eserleri) üzerinde elçilerimizi (yine) birbiri ardınca yollayıverdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik; Ona İncil'i verdik ve Ona tâbi (ve talebe) olanların kalplerinde şefkat ve merhamet duyguları yerleştirdik. (Hristiyanların sonradan bir bid'at olarak) Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak (güya) Allah'ın rızasını aramak için (dünya nimetlerinden uzaklaşmayı kendileri uydurup türetmişlerdi), ama buna da gerektiği gibi riayet etmemişlerdi. Bununla birlikte onlardan iman edenlere (yine de) ecirlerini verdik, onlardan birçoğu da fasık olan (Hakk yoldan çıkan) kimselerdi.

  • 5:82

    لَتَجِدَنَّ اَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الْيَهُودَ وَالَّذ۪ينَ اَشْرَكُواۚ وَلَتَجِدَنَّ اَقْرَبَهُمْ مَوَدَّةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰىۜ ذٰلِكَ بِاَنَّ مِنْهُمْ قِسّ۪يس۪ينَ وَرُهْبَانًا وَاَنَّهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ

    Andolsun, insanlar içinde, mü'minlere en şiddetli (ve tehlikeli) düşman olarak Yahudileri ve müşrikleri (ve Protestan, Evanjelik gibi Siyonistleşmiş Hristiyan kesimleri ve sözde Müslüman geçinen işbirlikçileri) bulursun. Onlardan, iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: "Biz Nasarayız (Hz. İsa’nın doğduğu Filistin-NASIRA’dan dolayı NASARA diye tanımlanan, Hakka ve hayra yardımcı Hristiyanlarız.)" diyenleri bulursun. Bu, onlardan (birtakım iyi niyetli ve istikamet ehli) papaz ve rahiplerin olması ve onların gerçekte büyüklük taslamamaları (Kur’an’a ve İslam’a saygılı davranmaları) nedeniyledir.

  • 9:31

    اِتَّخَذُٓوا اَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ اَرْبَابًا مِنْ دُونِ اللّٰهِ وَالْمَس۪يحَ ابْنَ مَرْيَمَۚ وَمَٓا اُمِرُٓوا اِلَّا لِيَعْبُدُٓوا اِلٰهًا وَاحِدًاۚ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ سُبْحَانَهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ

    Onlar, Allah'ı bırakıp (Allah’ın velisi ve şefaatçisi zannettikleri) bilginlerini ve rahiplerini rabler (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de (ilahlaştırıp küfre düştüler). Oysa onlar, tek olan bir İlah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. (Çünkü) O'ndan başka ilah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden Yücedir.

  • 9:34

    يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّ كَث۪يرًا مِنَ الْاَحْبَارِ وَالرُّهْبَانِ لَيَأْكُلُونَ اَمْوَالَ النَّاسِ بِالْبَاطِلِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِۜ وَالَّذ۪ينَ يَكْنِزُونَ الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ وَلَا يُنْفِقُونَهَا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِۙ فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَل۪يمٍۙ

    Ey iman edenler! (Uyanık bulunun) Ahbar ve Ruhbanın (Yahudi hahamları ve Hristiyan papazları gibi, dinini dünyalık kazanç kapısı yapan bilgin takımının) birçoğu; insanların malını, hakkı olmadan (din istismarı ve sahtekârlıkla) alıp yemekte (bunlar kendilerine itimat ve itibar eden kimseleri zalim sistemlere uşak haline getirmekte) ve onları Allah yolundan çevirmektedirler. (Oysa) Altını ve gümüşü (parayı ve serveti) biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar(a gelince), işte onlara acı bir azabı müjdele. (Ki bunlar dine hizmet perdesi altında servet ve şöhret edinmektedirler.)

  • 24:36

    ف۪ي بُيُوتٍ اَذِنَ اللّٰهُ اَنْ تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ ف۪يهَا اسْمُهُۙ يُسَبِّحُ لَهُ ف۪يهَا بِالْغُدُوِّ وَالْاٰصَالِۙ

    (Bu nur) Allah’ın, onların yüceltilmesine ve isminin zikredilmesine izin verdiği (gönüllerde ve) evlerdedir (mescitleri şenlendirmektedir); ki onların içinde (mü’minler) sabah akşam O’nu tesbih etmektedirler.

  • 24:37

    رِجَالٌۙ لَا تُلْه۪يهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ وَاِقَامِ الصَّلٰوةِ وَا۪يتَٓاءِ الزَّكٰوةِۙ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ ف۪يهِ الْقُلُوبُ وَالْاَبْصَارُۙ

    Ne ticaretin, (ne siyasetin) ne de alışverişin kendilerini Allah’ı zik­retmekten (O’nun emir ve hükümlerini yerine getirmekten), namazını dosdoğru eda etmekten ve zekâtını vermekten asla alıkoy­madığı (ve Rabbini hiçbir zaman unutmayan) öyle adamlar vardır ki; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılâba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkup (çekinerek hayatlarını sürdürmektedirler). [Not: Bu nedenle devlet; ülkede ticaret ve üretimle ibadet disiplinini dengeleyecek şartları düzenlemelidir.]

  • 24:38

    لِيَجْزِيَهُمُ اللّٰهُ اَحْسَنَ مَا عَمِلُوا وَيَز۪يدَهُمْ مِنْ فَضْلِه۪ۜ وَاللّٰهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَٓاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ

    Çünkü Allah, yaptıklarının en güzeliyle karşılık verecek ve onlara Kendi fazlından (olmak üzere ecrini) ziyadeleştirecektir. Allah, dilediğine hesapsız rızık(lar) verendir.

  • 57:27

    ثُمَّ قَفَّيْنَا عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ بِرُسُلِنَا وَقَفَّيْنَا بِع۪يسَى ابْنِ مَرْيَمَ وَاٰتَيْنَاهُ الْاِنْج۪يلَ وَجَعَلْنَا ف۪ي قُلُوبِ الَّذ۪ينَ اتَّبَعُوهُ رَأْفَةً وَرَحْمَةًۜ وَرَهْبَانِيَّةًۨ ابْتَدَعُوهَا مَا كَتَبْنَاهَا عَلَيْهِمْ اِلَّا ابْتِغَٓاءَ رِضْوَانِ اللّٰهِ فَمَا رَعَوْهَا حَقَّ رِعَايَتِهَاۚ فَاٰتَيْنَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْهُمْ اَجْرَهُمْۚ وَكَث۪يرٌ مِنْهُمْ فَاسِقُونَ

    Sonra onların peşinden ve izleri (eserleri) üzerinde elçilerimizi (yine) birbiri ardınca yollayıverdik. Meryem oğlu İsa'yı da arkalarından gönderdik; Ona İncil'i verdik ve Ona tâbi (ve talebe) olanların kalplerinde şefkat ve merhamet duyguları yerleştirdik. (Hristiyanların sonradan bir bid'at olarak) Türettikleri ruhbanlığı ise, Biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak (güya) Allah'ın rızasını aramak için (dünya nimetlerinden uzaklaşmayı kendileri uydurup türetmişlerdi), ama buna da gerektiği gibi riayet etmemişlerdi. Bununla birlikte onlardan iman edenlere (yine de) ecirlerini verdik, onlardan birçoğu da fasık olan (Hakk yoldan çıkan) kimselerdi.

  • 5:82

    لَتَجِدَنَّ اَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الْيَهُودَ وَالَّذ۪ينَ اَشْرَكُواۚ وَلَتَجِدَنَّ اَقْرَبَهُمْ مَوَدَّةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰىۜ ذٰلِكَ بِاَنَّ مِنْهُمْ قِسّ۪يس۪ينَ وَرُهْبَانًا وَاَنَّهُمْ لَا يَسْتَكْبِرُونَ

  • 9:31

    اِتَّخَذُٓوا اَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ اَرْبَابًا مِنْ دُونِ اللّٰهِ وَالْمَس۪يحَ ابْنَ مَرْيَمَۚ وَمَٓا اُمِرُٓوا اِلَّا لِيَعْبُدُٓوا اِلٰهًا وَاحِدًاۚ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ سُبْحَانَهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ

  • 9:34

    يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّ كَث۪يرًا مِنَ الْاَحْبَارِ وَالرُّهْبَانِ لَيَأْكُلُونَ اَمْوَالَ النَّاسِ بِالْبَاطِلِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِۜ وَالَّذ۪ينَ يَكْنِزُونَ الذَّهَبَ وَالْفِضَّةَ وَلَا يُنْفِقُونَهَا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِۙ فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَل۪يمٍۙ

  • 24:36

    ف۪ي بُيُوتٍ اَذِنَ اللّٰهُ اَنْ تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ ف۪يهَا اسْمُهُۙ يُسَبِّحُ لَهُ ف۪يهَا بِالْغُدُوِّ وَالْاٰصَالِۙ

  • 24:37

    رِجَالٌۙ لَا تُلْه۪يهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَنْ ذِكْرِ اللّٰهِ وَاِقَامِ الصَّلٰوةِ وَا۪يتَٓاءِ الزَّكٰوةِۙ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ ف۪يهِ الْقُلُوبُ وَالْاَبْصَارُۙ

  • 24:38

    لِيَجْزِيَهُمُ اللّٰهُ اَحْسَنَ مَا عَمِلُوا وَيَز۪يدَهُمْ مِنْ فَضْلِه۪ۜ وَاللّٰهُ يَرْزُقُ مَنْ يَشَٓاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ

  • 57:27

    ثُمَّ قَفَّيْنَا عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ بِرُسُلِنَا وَقَفَّيْنَا بِع۪يسَى ابْنِ مَرْيَمَ وَاٰتَيْنَاهُ الْاِنْج۪يلَ وَجَعَلْنَا ف۪ي قُلُوبِ الَّذ۪ينَ اتَّبَعُوهُ رَأْفَةً وَرَحْمَةًۜ وَرَهْبَانِيَّةًۨ ابْتَدَعُوهَا مَا كَتَبْنَاهَا عَلَيْهِمْ اِلَّا ابْتِغَٓاءَ رِضْوَانِ اللّٰهِ فَمَا رَعَوْهَا حَقَّ رِعَايَتِهَاۚ فَاٰتَيْنَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْهُمْ اَجْرَهُمْۚ وَكَث۪يرٌ مِنْهُمْ فَاسِقُونَ