Kefâlet
-
12:72
Dediler ki: (Mısır Meliki olan) "Hükümdarın (kıymetli) su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. (Yetkili şahıs:) Ben de buna kefilim" (demişti).
-
68:40
(Ey Resulüm!) Onlara sor: “İçlerinden hangisi bunlara (kefil olacak, sorumluluğunu alacak ve) savunuculuğunu yapacaktır?” [Not: Burada "Zaîm" kelimesi kullanılmaktadır. Arapçada bu kelime, başkasına kefil olan, zimmetini alan, bir topluluğa sözcülük yapan kimse anlamındadır.]
-
12:72
قَالُوا نَفْقِدُ صُوَاعَ الْمَلِكِ وَلِمَنْ جَٓاءَ بِه۪ حِمْلُ بَع۪يرٍ وَاَنَا۬ بِه۪ زَع۪يمٌ
Dediler ki: (Mısır Meliki olan) "Hükümdarın (kıymetli) su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. (Yetkili şahıs:) Ben de buna kefilim" (demişti).
-
68:40
سَلْهُمْ اَيُّهُمْ بِذٰلِكَ زَع۪يمٌۚۛ
(Ey Resulüm!) Onlara sor: “İçlerinden hangisi bunlara (kefil olacak, sorumluluğunu alacak ve) savunuculuğunu yapacaktır?” [Not: Burada "Zaîm" kelimesi kullanılmaktadır. Arapçada bu kelime, başkasına kefil olan, zimmetini alan, bir topluluğa sözcülük yapan kimse anlamındadır.]