Kâbe

  • 2:125

    Hani o vakit Beyt'i (Kâbe'yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri haline getirdik. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin" (diye emretmiş), İbrahim ve İsmail'e de; “Tavaf edenler, itikâfa çekilenler ve rükû ve secde edenler için Evimi temizleyin (Beytullah’ı ibadet ve ziyaret için uygun hale getirin)” diye ahit verip tavsiye etmiştik.

  • 3:96

    Gerçek şu ki, insanlar için (ibadet kastıyla) ilk kurulan ev, Bekke (Mekke)deki o kutlu-mübarek ve bütün insanlar (ve âlemler) için hidayet olan (Kâbe)dir.

  • 3:97

    Orada (Beytullah’ta) apaçık ayetler (hikmet ve ibret dolu alâmetler ve) İbrahim'in makamı vardır. Kim oraya girerse o güvenliktedir. Ona bir yol bulup (gitmeye) gücü yetenlerin (bu kutsal) Ev'i (Kâbe’yi) haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerindeki hakkıdır. Kim de (bu hakkı ve Haccın-Umrenin kutsallığını) inkâr ederse, şüphesiz, Allah âlemlere karşı muhtaç olmayan Ğaniy’dir.

  • 5:97

    Allah, “Beyt-i Haram” (olan) Kâbe'yi insanlar için (mü’minlerin sığınağı ve güven kaynağı) bir ayaklanma (yürüyüp dönerek ibadet yapma; cihad şuuru, devlet ve adalet huzuru kazanma vesilesi ve kıyam evi) kıldı; Haram Ay'ı, kurbanı ve boyunlardaki gerdanlıkları (kurban için ayrıldıklarını gösteren takıları) da (mübarek yaptı). Bu, Allah'ın göklerde ve yerde ne varsa hepsini (ve tüm ayrıntıları ile) bildiğini ve Allah'ın gerçekten her şeyi bilici (bizzat yaratan, donatan, gayesine hizmet imkânı sağlayan hep Kendisi) olduğunu bilmeniz (böylece sürekli bu şuur ve huzurla hareket etmeniz) içindir.

  • 22:26

    Hani Biz İbrahim’e Evin (Kâbe’nin) yerini belirtip (inşaatına) hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik): “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf yapanlar, kıyama duranlar (veya itikâfa oturanlar), rükûa ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut;” (burası kutsal beytimdir.)

  • 2:125

    وَاِذْ جَعَلْنَا الْبَيْتَ مَثَابَةً لِلنَّاسِ وَاَمْنًاۜ وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ اِبْرٰه۪يمَ مُصَلًّىۜ وَعَهِدْنَٓا اِلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ اَنْ طَهِّرَا بَيْتِيَ لِلطَّٓائِف۪ينَ وَالْعَاكِف۪ينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ

    Hani o vakit Beyt'i (Kâbe'yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri haline getirdik. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin" (diye emretmiş), İbrahim ve İsmail'e de; “Tavaf edenler, itikâfa çekilenler ve rükû ve secde edenler için Evimi temizleyin (Beytullah’ı ibadet ve ziyaret için uygun hale getirin)” diye ahit verip tavsiye etmiştik.

  • 3:96

    اِنَّ اَوَّلَ بَيْتٍ وُضِعَ لِلنَّاسِ لَلَّذ۪ي بِبَكَّةَ مُبَارَكًا وَهُدًى لِلْعَالَم۪ينَۚ

    Gerçek şu ki, insanlar için (ibadet kastıyla) ilk kurulan ev, Bekke (Mekke)deki o kutlu-mübarek ve bütün insanlar (ve âlemler) için hidayet olan (Kâbe)dir.

  • 3:97

    ف۪يهِ اٰيَاتٌ بَيِّنَاتٌ مَقَامُ اِبْرٰه۪يمَۚ وَمَنْ دَخَلَهُ كَانَ اٰمِنًاۜ وَلِلّٰهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ اِلَيْهِ سَب۪يلًاۜ وَمَنْ كَفَرَ فَاِنَّ اللّٰهَ غَنِيٌّ عَنِ الْعَالَم۪ينَ

    Orada (Beytullah’ta) apaçık ayetler (hikmet ve ibret dolu alâmetler ve) İbrahim'in makamı vardır. Kim oraya girerse o güvenliktedir. Ona bir yol bulup (gitmeye) gücü yetenlerin (bu kutsal) Ev'i (Kâbe’yi) haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerindeki hakkıdır. Kim de (bu hakkı ve Haccın-Umrenin kutsallığını) inkâr ederse, şüphesiz, Allah âlemlere karşı muhtaç olmayan Ğaniy’dir.

  • 5:97

    جَعَلَ اللّٰهُ الْكَعْبَةَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ قِيَامًا لِلنَّاسِ وَالشَّهْرَ الْحَرَامَ وَالْهَدْيَ وَالْقَلَٓائِدَۜ ذٰلِكَ لِتَعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِ وَاَنَّ اللّٰهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ

    Allah, “Beyt-i Haram” (olan) Kâbe'yi insanlar için (mü’minlerin sığınağı ve güven kaynağı) bir ayaklanma (yürüyüp dönerek ibadet yapma; cihad şuuru, devlet ve adalet huzuru kazanma vesilesi ve kıyam evi) kıldı; Haram Ay'ı, kurbanı ve boyunlardaki gerdanlıkları (kurban için ayrıldıklarını gösteren takıları) da (mübarek yaptı). Bu, Allah'ın göklerde ve yerde ne varsa hepsini (ve tüm ayrıntıları ile) bildiğini ve Allah'ın gerçekten her şeyi bilici (bizzat yaratan, donatan, gayesine hizmet imkânı sağlayan hep Kendisi) olduğunu bilmeniz (böylece sürekli bu şuur ve huzurla hareket etmeniz) içindir.

  • 22:26

    وَاِذْ بَوَّأْنَا لِاِبْرٰه۪يمَ مَكَانَ الْبَيْتِ اَنْ لَا تُشْرِكْ ب۪ي شَيْـًٔا وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّٓائِف۪ينَ وَالْقَٓائِم۪ينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ

    Hani Biz İbrahim’e Evin (Kâbe’nin) yerini belirtip (inşaatına) hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik): “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf yapanlar, kıyama duranlar (veya itikâfa oturanlar), rükûa ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut;” (burası kutsal beytimdir.)

  • 2:125

    وَاِذْ جَعَلْنَا الْبَيْتَ مَثَابَةً لِلنَّاسِ وَاَمْنًاۜ وَاتَّخِذُوا مِنْ مَقَامِ اِبْرٰه۪يمَ مُصَلًّىۜ وَعَهِدْنَٓا اِلٰٓى اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ اَنْ طَهِّرَا بَيْتِيَ لِلطَّٓائِف۪ينَ وَالْعَاكِف۪ينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ

  • 3:96

    اِنَّ اَوَّلَ بَيْتٍ وُضِعَ لِلنَّاسِ لَلَّذ۪ي بِبَكَّةَ مُبَارَكًا وَهُدًى لِلْعَالَم۪ينَۚ

  • 3:97

    ف۪يهِ اٰيَاتٌ بَيِّنَاتٌ مَقَامُ اِبْرٰه۪يمَۚ وَمَنْ دَخَلَهُ كَانَ اٰمِنًاۜ وَلِلّٰهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ اِلَيْهِ سَب۪يلًاۜ وَمَنْ كَفَرَ فَاِنَّ اللّٰهَ غَنِيٌّ عَنِ الْعَالَم۪ينَ

  • 5:97

    جَعَلَ اللّٰهُ الْكَعْبَةَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ قِيَامًا لِلنَّاسِ وَالشَّهْرَ الْحَرَامَ وَالْهَدْيَ وَالْقَلَٓائِدَۜ ذٰلِكَ لِتَعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِ وَاَنَّ اللّٰهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ

  • 22:26

    وَاِذْ بَوَّأْنَا لِاِبْرٰه۪يمَ مَكَانَ الْبَيْتِ اَنْ لَا تُشْرِكْ ب۪ي شَيْـًٔا وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّٓائِف۪ينَ وَالْقَٓائِم۪ينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ