Helal rızık

  • 2:168

    يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ كُلُوا مِمَّا فِي الْاَرْضِ حَلَالًا طَيِّبًاۘ وَلَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِۜ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُب۪ينٌ

    Ey insanlar, yeryüzünde bulunan şeylerin helâl ve temiz olanlarından (kazanıp) yiyin ve şeytanın adımlarını (fasık ve facir adamlarını) izlemeyin. Gerçekte o, sizin için apaçık bir düşmandır.

  • 5:88

    وَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّذ۪ٓي اَنْتُمْ بِه۪ مُؤْمِنُونَ

    Allah'ın size rızık olarak verdiklerinden helâl ve temiz olarak yiyin (yararlanın.) Kendisine inanmakta olduğunuz Allah'tan korkup (her türlü aşırılıktan) sakının.

  • 8:69

    فَكُلُوا مِمَّا غَنِمْتُمْ حَلَالًا طَيِّبًاۘ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ۟

    Artık (savaşta galip gelip) ganimet olarak elde ettiklerinizden (yetkililerce size pay olarak verilenlerden) helâl ve temiz olarak yiyin ve (ganimette hilekârlık ve haksızlık yapma konusunda) Allah'tan korkup (nankörlük ve kötülükten) sakınıverin. Şüphesiz Allah Bağışlayandır, Esirgeyendir.

  • 16:114

    فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

    Öyleyse Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helâl (ve) temiz olanlarını yiyin (için); eğer (sadece ve samimiyetle) O'na kulluk ediyorsanız, Allah'ın nimetine şükredin (ki kurtulasınız)!

  • 16:116

    وَلَا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ اَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هٰذَا حَلَالٌ وَهٰذَا حَرَامٌ لِتَفْتَرُوا عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَۜ

    Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla (kendi kafanızdan) şuna helâl, buna haram demeyin. Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ulaşamayacaklardır.