Ahkaf Suresi

26 Ayetler

Nüzul Yeri Mekke. 35 ayettir.

  • 46:26

    Andolsun Biz onları, sizlere sağlamadığımız (hususi ve görkemli) mekânlarda (size vermediğimiz güç ve iktidar imkânlarıyla) yerleşik kılmıştık. (Ayrıca) Onlara (dönemlerinin standartları üstünde özel yöntem ve sistemlerle uzaklardan) işitme, görme (araçları) ve gönüller (zihni kapasiteler yardımcı) kılmıştık (bir çeşit uydu, radar ve istihbarat imkânları bağışlamıştık). Ancak ne işitme, ne görme (araçları) ve ne gönülleri (zihni yeteneklerinin) kendilerine (itiraz ve isyanları yüzünden gelen musibetleri önlemekte) herhangi bir yararı olmamıştı. Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini (emirlerini ve hükümlerini) inkâr ediyorlardı. (Sonunda) Alay konusu edindikleri şey, onları sarıp-kuşatmıştı (ve Allah’ın kahrından kurtulamamışlardı).

  • 46:26

    وَلَقَدْ مَكَّنَّاهُمْ ف۪يمَٓا اِنْ مَكَّنَّاكُمْ ف۪يهِ وَجَعَلْنَا لَهُمْ سَمْعًا وَاَبْصَارًا وَاَفْـِٔدَةًۘ فَمَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ سَمْعُهُمْ وَلَٓا اَبْصَارُهُمْ وَلَٓا اَفْـِٔدَتُهُمْ مِنْ شَيْءٍ اِذْ كَانُوا يَجْحَدُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَحَاقَ بِهِمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟

    Andolsun Biz onları, sizlere sağlamadığımız (hususi ve görkemli) mekânlarda (size vermediğimiz güç ve iktidar imkânlarıyla) yerleşik kılmıştık. (Ayrıca) Onlara (dönemlerinin standartları üstünde özel yöntem ve sistemlerle uzaklardan) işitme, görme (araçları) ve gönüller (zihni kapasiteler yardımcı) kılmıştık (bir çeşit uydu, radar ve istihbarat imkânları bağışlamıştık). Ancak ne işitme, ne görme (araçları) ve ne gönülleri (zihni yeteneklerinin) kendilerine (itiraz ve isyanları yüzünden gelen musibetleri önlemekte) herhangi bir yararı olmamıştı. Çünkü onlar, Allah'ın ayetlerini (emirlerini ve hükümlerini) inkâr ediyorlardı. (Sonunda) Alay konusu edindikleri şey, onları sarıp-kuşatmıştı (ve Allah’ın kahrından kurtulamamışlardı).

  • 46:26

    وَلَقَدْ مَكَّنَّاهُمْ ف۪يمَٓا اِنْ مَكَّنَّاكُمْ ف۪يهِ وَجَعَلْنَا لَهُمْ سَمْعًا وَاَبْصَارًا وَاَفْـِٔدَةًۘ فَمَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ سَمْعُهُمْ وَلَٓا اَبْصَارُهُمْ وَلَٓا اَفْـِٔدَتُهُمْ مِنْ شَيْءٍ اِذْ كَانُوا يَجْحَدُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَحَاقَ بِهِمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟