Zümer Suresi

41 Ayetler

Nüzul Yeri Mekke. 75 ayettir.

  • 39:41

    [Not: Allah ismi, cahiliye Araplarınca da biliniyor ve kullanılıyordu. Ancak onların konuştuğu "Allah" kelimesi Kur'an'daki "Allah" (CC) kelimesinden çok farklı bir anlam taşıyordu. Cahiliye Araplarına göre Allah; yeri göğü yaratan ve diğer şefaatçi tanrılardan (put ve tağutlardan) daha büyük olan, ancak etki ve yetki alanı sınırlı bulunan bir varlığı ifade ediyordu. Kur'an'daki "Allah" (CC) kelimesi ise, öyle tanrılar hiyerarşisindeki baş tanrı değil (hâşâ), varlığı gerçek olan, her şey elinde ve emrinde bulunan, kudreti her şeyi kuşatan, kullarının imani, ahlâki, siyasi ve iktisadi hayatlarına ait kanun ve kurallar koyan, Tek ve mutlak bir Rabb'dir. Kur'an'da geçen kitap, melek, nebi, resul, ahiret, takva, salât, zekât vb. bütün kelime ve kavramlar, "Allah" ismiyle mutlaka irtibatlı ve çok çeşitli daireler içerisinde bütün bunlar birbiriyle bağlantılıdır.]

    Şüphesiz Biz Sana bu Kitabı insanlar için Hakk (ölçüsü ve hidayet öncüsü) olmak üzere indirdik. (Resulüllah’sız ve Kur’an’sız; Hakkı-Bâtılı, Helâli-Haramı, Doğruyu-Yanlışı, Dostu-Düşmanı bilmek mümkün değildir. Bu nedenle DEİST’ler, sapkın ve münkirdir.) Artık kim hidayete ererse, bu kendi lehinedir; kim saparsa, o da kendi aleyhine sapmış demektir. Sen onların üzerinde vekil ve kefil değilsin. [Dikkat! İnsan ve toplum hayatıyla ilgili her konuda kural koyarken; Kur’ani hükümleri ve Sünneti esas almayanlar, hidayetten ayrılmış, dalâlete kaymış kimselerdir.]

  • 39:41

    اِنَّٓا اَنْزَلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ لِلنَّاسِ بِالْحَقِّۚ فَمَنِ اهْتَدٰى فَلِنَفْسِه۪ۚ وَمَنْ ضَلَّ فَاِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَاۚ وَمَٓا اَنْتَ عَلَيْهِمْ بِوَك۪يلٍ۟

    [Not: Allah ismi, cahiliye Araplarınca da biliniyor ve kullanılıyordu. Ancak onların konuştuğu "Allah" kelimesi Kur'an'daki "Allah" (CC) kelimesinden çok farklı bir anlam taşıyordu. Cahiliye Araplarına göre Allah; yeri göğü yaratan ve diğer şefaatçi tanrılardan (put ve tağutlardan) daha büyük olan, ancak etki ve yetki alanı sınırlı bulunan bir varlığı ifade ediyordu. Kur'an'daki "Allah" (CC) kelimesi ise, öyle tanrılar hiyerarşisindeki baş tanrı değil (hâşâ), varlığı gerçek olan, her şey elinde ve emrinde bulunan, kudreti her şeyi kuşatan, kullarının imani, ahlâki, siyasi ve iktisadi hayatlarına ait kanun ve kurallar koyan, Tek ve mutlak bir Rabb'dir. Kur'an'da geçen kitap, melek, nebi, resul, ahiret, takva, salât, zekât vb. bütün kelime ve kavramlar, "Allah" ismiyle mutlaka irtibatlı ve çok çeşitli daireler içerisinde bütün bunlar birbiriyle bağlantılıdır.]

    Şüphesiz Biz Sana bu Kitabı insanlar için Hakk (ölçüsü ve hidayet öncüsü) olmak üzere indirdik. (Resulüllah’sız ve Kur’an’sız; Hakkı-Bâtılı, Helâli-Haramı, Doğruyu-Yanlışı, Dostu-Düşmanı bilmek mümkün değildir. Bu nedenle DEİST’ler, sapkın ve münkirdir.) Artık kim hidayete ererse, bu kendi lehinedir; kim saparsa, o da kendi aleyhine sapmış demektir. Sen onların üzerinde vekil ve kefil değilsin. [Dikkat! İnsan ve toplum hayatıyla ilgili her konuda kural koyarken; Kur’ani hükümleri ve Sünneti esas almayanlar, hidayetten ayrılmış, dalâlete kaymış kimselerdir.]